Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ
  03-09-2018 07:31:19

Türkiye-ABD İlişkilerinde Sembiyotik Sancılar

“yer ve gök su veremem dediği zaman her tarlayı sular arkımız bizim…” Sembiyoz ilişki, genel anlamda anne ve çocuk arasındaki zorunlu bağımlılık ilişkisidir; çocuk ana rahminde göbek bağıyla annesinden doğrudan beslenir; sonra doğumla birlikte o göbek bağı kesilir ve gerçek yaşam başlar. Ne var ki, canlılar arasında en uzun sure bakıma muhtaç olan insan yavrusu 3-5 yıl daha annesiyle göbek bağı varmış gibi yaşar ve sonra -kısmen de olsa- kendi kendine yeter duruma gelir. Bazı aneler bu durumu çok abarttıkları takdirde, çocuk 25-30 yaşına geldiğinde bile bu sembiyotik ilişkiden kopmamış olabiliyor ve hala arkasından sütünü, üşümesin diye sırtına yeleğini koşturan, kovulmasın diye işine ulaşması için onu teşvik eden, hazırlayan ebeveynleri görebiliyoruz. Bu tür insanların gerçek hayatta başarılı olmaları, sağlıklı iş ve aile ilişkileri kurmaları çok zordur. Hayvanlar aleminde de geçerliliği olan bu kuralın yani çocuğun anneye/birine yapışık yaşama bağımlılığından oldukça erken ve sağılklı bir şekilde kurtulmasına ikinci sembiyotik doğum deniyor. Başlangıçta bu durumun oldukça zor ve duygusal tarafları olsa da kişiliğin gelişimi ve gerçek hayata hazırlanmak ve varolabilmek için bu ayrılığın/doğumun gerçekleşmesi zorunludur. Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923 yılında; eşi görülmemiş bir emperyal kuşatmayı yararak küllerinden yeniden doğduğunda; dünyada mazlum milletlerin de umudu olmuştu; başlatılan topyekun kalkınma ve muassır medeniyeti yakalama hatta üzerine çıkma hareketi, büyük bir aşkla destek buluyor ve millet ortak bir gelecek vizyonuna kenetlenerek geleceğin büyük Türkiyesini kurmaya çalışıyordu; yüzyıllardır işlenmeyen toprak analizleri yapılıyor, özel çiftliklerde örnek tarım numuneleri geliştiriliyor, hayvan ırkları verilmlilik açısından melezleniyor, aşılanıyor, ıslah eiliyor ve korunuyordu. Anadolu’nun kadim kütürüne de vurgu yapan Etibank, Sümerbank, Egebank gibi kurumlarla; finans ve sanayi sektöründe de yeni bir dünya kurmaya çalışılıyordu. Bir yandan Duyunu Umumiye denilen Osmanı Devleti’nin borçlarını ödüyor, bir yandan da kurulan şeker fabrikaları, çimento fabrikaları, dokuma fabrikaları, hatta Kayseri’de kurulan uçak fabrikası gibi stratejik alanlarda önemli hamleler yapıyordu. Genç Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Atatürk’ün önderliğinde geleceğin aydınlık Türkiyesini kurmaya tek vücut halinde ahd etmiş, and içmişti ve bu rüyayı kurmaya gayret ediyordu. Ne var ki, yorgun ve muztarip dünyamız, daha I. Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmadan İkinci Dünya Savaşı ile yeniden sarsılmıştı; bütün ekonomik, idari, siyasi sistemler krize girmiş, 70 milyonun üzerinde insan hayatını kaybetmiş ve yüz milyonlarca insan fiziksel ve ruhsal olarak sakatlanmıştı. Sonradan doğan iki kutuplu dünyanın bir kanadında Amerika Birleşik Devletleri, diğer kandında Sovyetler Birliği vardı ve dünyayı zorla kendi yanlarında tutma yarışına girmiş idiler; adına Soğuk Savaş denen ve bütün insafsız mücadele yöntemlerinin kullanıldığı dönemde Türkiye, biraz da Sovyet tehdidinden korunmak için -Stalin Boğazlar’da üs talep etmişti- ABD’nin başını çektiği NATO”’ya girmiş ve Marşal Yardımı ile güya ABD’nin ilgisine mazhar (!) olmuştu. NATO ve Marşal yardımı aslında etkisi iyice azalan Avrupa ve Asya’da Amerikan hegomanyasını pekiştirmek için üretilen/ geliştirilen projelerden biriydi. Öyle ki, 1926 yılında Kayseri’de kurulan uçak fabrikası 1927’de üretime başlamış ve yurt dışı siparişler de alan önemli sayıda uçak üretimi yapmıştı. Ayrıca Nuri Demirağ’ın 1936 tarihinde başlattığı ve seri şekilde meyvelerini 1940-1944 yılları arasında veren uçak fabrikası, 1950 yılında Marşal Yardımları çerçevesinde ve başka ticari, siyasi oyunlar/ihanetler yüzünden kapanmak zorunda bırakılmıştı. Dünya ile rekabet eden uçaklar üreten Türkiye, üretmek yerine, Amerika’dan hazır uçaklar alıyor ama bu tesislerde –amiyane ifade ile- tencere-tava imal etmeye başlıyordu. Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan genç Cuhmhuriyet, yeniden kapütülasyonlar dönemindeki gibi emperyal güçlerin pazar/oyun alanına çevrilmek ve sembiyoz bir ilişkiye zorlanarak boğulmak isteniyordu. Atatürk’ün ölümünden kısa bir zaman sonra yabancı uçak üretim firmalarının acentalığını üstlenen ve zaman zaman Amerika’nın “our boys” diyerek -ihtilaller de dahil- pek çok alanda taşeronluk rolü verdiği bürokrat-burjuva ihaneti, ülkeyi yeni doğmuş bir bebek savunmasızlığında emperyal emellere açık bırakmaya devam ettiler. Bu savunmasızlık durumu, ekonomiden siyasete, savunmadan tarım üretimine kadar pek çok alanda aynı teslimiyetci yaklaşımla devam etti. Amerikan güdümünde bir Türkiye, gittikçe yetenekleri körelen, soğuk savaş bahanesi ile çıkan kavgalarda lider vasıflı gençlerini (sağdan-soldan) kaybeden, ekeceği haşhaştan üreteceği tohumlara, yetiştireceği hayvanlara kadar müdahale edilen bir sömürge ülke konumuna indirgenmek isteniyordu. Türkiye, bu yöndeki en zorlu doğum doğum sancısını 5 Haziran 1964 tarihli Johnson Mektubu ile çekti; EOKA’nın katliam yaparak yok etmek istediği Kıbrıs’a garantör devlet olarak müdahale hakkınını kullanmak isteyen Türkiye’yi Amerikan Başkanı Johonson, açıkça Sovyet korkusu–küçük çocuklara yapılan ‘öcü gelir seni yer’ gibi- tehdit etmişti. Harekat için; tencere-tavaya çevrildiği için indirme yapacağı uçağı, savaşta kullanacağı kendi silahı, çıkarma yapacağı gemisi bulunmayan Türkiye bu durumu sineye çekmek zorunda kalmıştı. Aynı oyun 1974 Kıbrıs Barış harekatında da oynanmış; Türkiye açıkça tehdit edilmiş ve ambargolar uygulanmıştı. Bu tür tedip ve terbiye etme girişimleri fütürsuzca defalarca sürmüş; oğul Bush’un Türkiye’yi Irak’a askerlerinin geçişi için sınırarı açmadığı takdirde ekonomik krizle tehdit etmesi, Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına kalleşce çuval geçirilmesi, Obama’nın Ortadoğu’daki gelişmelere kendi tarihi misyonu çerçevesinde bakmak isteyen Türkiye’ye golf sopası ile fotoğraf yayınlayarak ayar vermeye çalışması, Kuzey Iraktaki PKK/PYD terror örgütlerine 5000 tırdan fazla açıktan silah yardımı yapması, 15 Temmuz ihanetine yeltenelere kucak açması/koruması, üretim ortağı olduğumuz F-35 uçaklarının tesilimini askıya alma ve son olarak ajanlık iddası ile yakalanan papazın serbest bırakılması için Trump’ın doğrudan Türkiye’yi hedefe koyması; ekonomik, siyasi ve askeri açıdan açıkça tehdit etmesi, adeta bardağı taşıran damlalardır. Bir Türk atasözü, “Kurt yaza erişir ama yediği ayazı unutmaz…” der. Türkiye Cumhuriyeti, her ne pahasına olursa olsun büyük bir kararlılıkla ve kuruluş ruhuna uygun bir biçimde eğitim sistemini de baştan reforme ederek bu sembiyoz ilişkiden kurtulmalıdır. Bunun için atılan en önemli adımlardan birisi Aselsan’dır. Yerli savunma sanayindeki başarımız gerçek anlamdaki bağımsızlğımızın önünü açacaktır. Bu yöndeki çabaları, takdirle karşılamak ve destek olmak gerekir. Sebiyotik doğumun önemli bir alanı da enerji sektöründeki başarılarımızla taçlanacaktır. Büyümenin ve gelişmenin en büyük göstergesi, enerji kullanımında ve üretimindeki ulusal katkının artırılmasıdır; son yıllarda yenilenebilir enerji kayakların da devreye girmesiyle bu oranın %54’lere ulaştığını memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Yerli uçak/araba üretim düşüncesi ve çabası, tohum ıslah merkezlerinin oluşturulması, AR-Ge projelerine ayrılan kaynakların artırılması, Türkiyenin petrol/ doğalgaz ve ulaşım sektöründe bir lojistik üssüne dönüştürülme gayretleri, bölgesel dengeleri esas alan yeni birlikteliklerin tesisi yolundaki çalışmalar, ekonomik anlamda Dolar’ın haksız ve hegamonik gücünü kırmak için yapılan ticari hameler ve daha pek çok farkındalık çabası; -parti ve dönem ayrımı gözetmeksizin- Türk-Amerikan ilişkilerindeki bu sembiyoz görünümlü ucubeden kurtulma gayretleridir. Hele hele Dolar’ın dünya ticaret sisteminden çıkarılma girişimi bir tarafa, düşüncesi bile; Amerika’yı değil Dolar’ı savunan Pentegon’u çıldırtmaya yeter bir sebeptir. Son zamanlarda yaşadığımız ekonomik, sosyal ve siyasi sıkıntıların temelinde; Türkiye’nin bu sembiyoz görünümlü ucube ilişkiden kurtulma farkındalığı ve bu yöndeki kararlı çabalarının yattığı unutulmamalıdır. Türkiye bütün bu gelişmeleri; kimliğini, tarihi misyonunu unutmadan ve Batılılaşma/çağdaşlaşma perspektifini kaybetmeden takip etmek ve önlemler almak zorundadır. Çünkü dünyayı seyredenler değil, onun nereye gideceğini bilenler ve ona dokunanlar değiştirebilmektedir. Çılgınlaşan ve ruhunu kaybetmekte olan dünya, köklerinden yeniden doğacak kadim medeniyetimizin Yunusca dokunmasını beklemektedir. Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ
  • Bu yazı 6330 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 35 31 1 3 86 22 96 +64
2 Fenerbahçe 34 28 1 5 89 31 89 +58
3 Trabzonspor 35 18 13 4 61 48 58 +13
4 Başakşehir FK 35 16 12 7 50 40 55 +10
5 Beşiktaş 35 16 13 6 48 42 54 +6
6 Alanyaspor 35 12 10 13 50 47 49 +3
7 Kasımpaşa 35 14 14 7 57 63 49 -6
8 Çaykur Rizespor 35 14 14 7 47 54 49 -7
9 Sivasspor 35 12 11 12 42 51 48 -9
10 Antalyaspor 34 11 11 12 39 42 45 -3
11 Adana Demirspor 35 10 11 14 50 47 44 +3
12 Samsunspor 35 11 15 9 40 45 42 -5
13 Kayserispor 35 11 13 11 41 50 41 -9
14 MKE Ankaragücü 35 8 12 15 43 46 39 -3
15 Fatih Karagümrük 35 9 16 10 43 45 37 -2
16 Konyaspor 34 8 14 12 34 48 36 -14
17 Gaziantep FK 35 9 18 8 40 55 35 -15
18 Hatayspor 35 7 15 13 39 49 34 -10
19 Pendikspor 34 7 18 9 38 70 30 -32
20 İstanbulspor 35 4 24 7 26 68 16 -42
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 33 23 7 3 73 31 72 +42
2 Göztepe 33 21 6 6 59 19 69 +40
3 Sakaryaspor 33 16 8 9 48 35 57 +13
4 Bodrumspor 33 15 7 11 42 21 56 +21
5 Çorum FK 33 16 9 8 54 34 56 +20
6 Kocaelispor 33 16 10 7 48 39 55 +9
7 Bandırmaspor 33 13 9 11 49 31 50 +18
8 Gençlerbirliği 33 13 9 11 38 32 50 +6
9 Boluspor 33 14 11 8 31 34 50 -3
10 Erzurumspor FK 33 12 10 11 30 30 44 0
11 Manisa FK 33 9 11 13 40 38 40 +2
12 Ümraniyespor 33 11 15 7 38 46 40 -8
13 Keçiörengücü 33 10 14 9 33 42 39 -9
14 Tuzlaspor 33 9 14 10 34 46 37 -12
15 Adanaspor 33 10 17 6 27 45 36 -18
16 Şanlıurfaspor 33 8 14 11 30 37 35 -7
17 Altay 33 5 25 3 15 75 9 -60
18 Giresunspor 33 2 27 4 15 69 7 -54
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 36 26 5 5 83 29 83 +54
2 Van Spor FK 35 24 5 6 63 34 78 +29
3 Bucaspor 1928 36 21 5 10 54 25 73 +29
4 1461 Trabzon FK 36 21 6 9 71 39 72 +32
5 Ankaraspor 36 15 8 13 45 35 58 +10
6 Yeni Mersin İdman Yurdu 36 16 10 10 50 36 58 +14
7 Beyoğlu Yeniçarşıspor 36 15 14 7 47 38 52 +9
8 Karacabey Belediye Spor 36 13 11 12 43 37 51 +6
9 Ankara Demirspor 36 15 16 5 43 46 50 -3
10 Diyarbekir Spor 36 12 15 9 39 41 45 -2
11 Kırklarelispor 36 11 14 11 33 41 44 -8
12 Altınordu 36 10 13 13 45 39 43 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 36 10 14 12 25 38 42 -13
14 Serik Belediyespor 36 10 16 10 29 45 40 -16
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 36 11 17 8 41 57 38 -16
17 Kırşehir Futbol SK 36 5 23 8 38 76 23 -38
18 Bursaspor 35 5 22 8 25 64 20 -39
19 Adıyaman FK 36 4 25 7 28 63 19 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 06/05/2024 Antalyaspor vs Pendikspor
 06/05/2024 Konyaspor vs Fenerbahçe
 12/05/2024 Adana Demirspor vs Gaziantep FK
 12/05/2024 Alanyaspor vs Beşiktaş
 12/05/2024 Fatih Karagümrük vs Galatasaray
 12/05/2024 Fenerbahçe vs Kayserispor
 12/05/2024 Hatayspor vs MKE Ankaragücü
 12/05/2024 Kasımpaşa vs Antalyaspor
 12/05/2024 Konyaspor vs Samsunspor
 12/05/2024 Pendikspor vs Çaykur Rizespor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 12/05/2024 Adanaspor vs Bandırmaspor
 12/05/2024 Boluspor vs Çorum FK
 12/05/2024 Erzurumspor FK vs Eyüpspor
 12/05/2024 Giresunspor vs Ümraniyespor
 12/05/2024 Göztepe vs Bodrum FK
 12/05/2024 Keçiörengücü vs Altay
 12/05/2024 Kocaelispor vs Sakaryaspor
 12/05/2024 Şanlıurfaspor vs Manisa FK
 12/05/2024 Tuzlaspor vs Gençlerbirliği
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 04/05/2024 Altınordu 3 - 3 Ankaraspor
 04/05/2024 Bucaspor 1928 3 - 1 Diyarbekir Spor
 04/05/2024 Serik Belediyespor 0 - 6 Esenler Erokspor
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor 3 - 1 Karacabey Belediye Spor
 04/05/2024 Adıyaman FK 4 - 1 Hes İlaç Afyonspor
 04/05/2024 Ankara Demirspor 5 - 2 Yeni Mersin İdman Yurdu
 04/05/2024 Kırklarelispor 1 - 3 Zonguldak Kömürspor
 04/05/2024 Kırşehir Futbol SK 4 - 5 1461 Trabzon FK
 30/04/2024 Diyarbekir Spor 2 - 1 Bursaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
HABER ARŞİVİ
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
GAZETEMİZ
YUKARI